Pelvik Taban Kas Rehabilitasyonu

  • Pelvik taban kas rehabilitasyonu nedir?

    Pelvik taban kas rehabilitasyonu, işeme ve dışkılamadan sorumlu olan ve fonksiyonu çeşitli sebeplerle bozulan kasların yeniden eğitilerek sağlıklı çalışmalarını sağlayan tedavi yaklaşımıdır. Tedavi algoritmasında;

    • Diyafram solunumu egzersizleri, 
    • Manuel terapi (elle yapılan tedavi) yaklaşımları, 
    • Klinik nöromusküler egzersiz yaklaşımları, 
    • Elektroterapi uygulamaları, 
    • Duyusal bütünleme egzersizleri ve 
    • Biofeedback uygulamaları yer almaktadır. 

    Uygulanacak olan yaklaşımların yoğunlukları ve sıklıkları çocuğun mesane-bağırsak probleminin şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Uygulamaların hiçbirinde invazif (doku bütünlüğünü bozan) yaklaşımlar bulunmamakta olup, çocuğun canını acıtan bir durum söz konusu olmamaktadır. Yapılan tüm uygulamalar bilim ışığında kanıta dayalı yaklaşımlardır.

  • Kimlere uygulanabilir?

    Mesane- bağırsak problemi yaşayan, 4,5 yaşını geçmiş kognitif (bilişsel) kapasitesi yeterli seviyede olan tüm çocuklarda uygulanabilmektedir. Grup olarak sınıflandıracak olursak aşağıdaki tüm hasta grupları pelvik taban kas rehabilitasyonundan fayda görmektedir:

    • Gündüz idrar kaçırma
    • Gece idrar kaçırma (Enürezis - Yatak ıslatma)
    • Aşırı aktif mesane
    • Az aktif mesane
    • Kabızlık
    • Kaka kaçırma
    • Sık idrara gitme – sık sık sıkışma belirtileri
    • Vezikoüreteral reflü (İdrarın böbreğe geri akışı)
    • Tekrarlı idrar yolu enfeksiyonu
    • Nörojen mesane 
    • Giggle (Kıkırdama) inkontinansı
    • Pelvik ağrı
    • Anorektal malformasyonlar
  • Kaç seans sonrasında başarıya ulaşılabilir?

    Uygulanan tedavi yaklaşımımızın başarı oranını etkileyen bir takım parametreler bulunmaktadır. Bunların en başında çocuğun tedaviye ne kadar dahil olmak istediği ve tedaviye kendini hazır hissedip hissetmediği, bunun yanı sıra ailenin bu süreçte fizyoterapistlerce verilen mesane-bağırsak eğitimini ve ev ödevlerini günlük yaşamda ne derecede uyguladıkları, çocuğun rehabilitasyon seanslarındaki davranış ve tutumunun uygunluğu ve tabi ki de hastalığın şiddeti ve seyri seansların başarı oranlarını değiştirmektedir. Ancak şunu net söylemeliyiz ki kliniğimize başvuran her hastamız iyileşme göstererek mevcut şikayetlerinde azalma yaşamaktadır. Klinik tecrübelerimizin sonucunda ilaç tedavilerine dirençli gruplarda dahi tedavi yaklaşımımızın başarı oranı en az %70 olup, %100’ e kadar başarı gösteren birçok hasta grubumuz bulunmaktadır. Burada belirleyici faktörlerden en önemlisi hastalığın şiddeti ve seyri olmaktadır.

  • Ortalama kaç seans alınmalıdır?

    Ailelerden gelen soruların en başında seansların ne kadar süreceği konusunda olmaktadır. Tedaviye başlamadan bu konuda hastaya uygun net bir seans sayısı vermek oldukça zordur çünkü tedavi sürecini etkileyen içsel ve dışsal çok fazla etken bulunmaktadır. Ancak klinik tecrübemiz ve tedavi yaklaşımlarımızın bilimsel yayınları çerçevesinde pelvik taban kaslarının fonksiyonelliğini yeterince kazanması amacıyla bizler ailelere en az 10-15 seans almalarını öneriyoruz. Seans sayısının azalması veya artması hastalığın şiddetine ve seyrine bağlı olarak değişmektedir.  Alınacak olan seansların birbirini takip süreleri de iyileşme sağlandıkça artmaktadır.

  • Ne kadar sıklıkla seanslar alınmalıdır?

    Şikayetlerin şiddetine ve pelvik taban kaslarında meydana gelen fonksiyon kayıplarının büyüklüğüne göre haftada 1, 2 veya 3 seans hastalarımızı görmek istiyoruz. Tedavinin başlangıç süresinde tedaviden verim alınması adına hastalarımızı en az haftada 2 kez alıyoruz. Ancak bazı hasta gruplarımızda başlangıçtan itibaren haftada 1 kez seansların alınması yeterli oluyor. Seans sıklığının kararı hastamız kliniğimize ilk başvuru yaptığı gün içerisinde doktorumuz, fizyoterapistlerimiz ve aile ile beraber veriliyor. İyileşme sağladıkça da seans aralarındaki zamanı açarak ilerliyoruz. Tedavi süreci tamamlandığında belirli zaman periyotlarında kontrol seansları için hastalarımızı kliniğimize tekrar çağırıyoruz.

  • Seansların başarısını arttıran şeyler nelerdir?

    Bu soruyu maddeler halinde cevaplayacak olursak;

    1. Çocuğun tedaviye ne kadar dahil olmak istediği ve tedaviye kendini ne kadar hazır hissettiği yani iyileşmeyi isteyip istemediği,
    2. Ailenin tedavi süresince fizyoterapistlerce verilen mesane-bağırsak eğitimini ve egzersiz ev ödevlerini günlük yaşamda ne derecede uyguladıkları,
    3. Çocuğun rehabilitasyon seanslarındaki davranış, tutumunun uygunluğu ve seansa katılımı,
    4. Hastalığın şiddeti ve seyri seansların başarısını etkileyen parametrelerdendir.
  • Seansları kimler yürütüyor?

    Seansları Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünden mezun fizyoterapistlerimiz yürütmektedir. Fizyoterapistlerimizin hepsi bu alanda tecrübeli olup yurtiçi ve yurtdışı birçok eğitimi tamamlamış alanında uzman kişilerdir. Ekibimizi tanımak için tıklayınız.

  • Seanlar nerede yapılıyor, kliniğinizin fiziki şartları nelerdir?

    Seanslarımız Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi içerisinde bulunan Tuğtepe Çocuk Ürolojisi Kliniği’nde yapılmakta olup, yalnızca pelvik taban rehabilitayonuna ayrılan özel bir katta yapılmaktadır. Kliniğimizin tüm özellikleri çocuklara özel olarak dizayn edilmiş olup klasik klinik havasından uzak,  oldukça samimi ve eğlencelidir. Seans odalarımız tek bir fizyoterapiste ait olup, seans sırasında mahremiyete önem verilecek şekilde dizayn edilmiştir. Klinik galeri için tıklayınız.

  • Seanlar bittikten sonra kontrol seansları oluyor mu, nasıl takip ediyorsunuz?

    Tedaviyi başarıyla tamamlayan her çocuğumuzu belirli aralıklarla kliğimize kontrole çağırıyoruz. Bunun yanı sıra tedavi sonrasında her aileyle iletişimde kalarak desteğimizi sürdürüyoruz. Ailelerden aldığımız geri dönüşler sonucunda kliniğimizi ve ekibimizi farklı kılan en önemli özelliklerde biri kliniğimize başvuran her aile ve çocukla beraber kocaman bir aile olmak. Her zaman ulaşılabilir olmanın tedavinin bir parçası olduğunun farkındayız

  • İl dışındaki hastalar pelvik taban kas rehabilitasyonunu nasıl alabilirler?

    Kliniğimize, her yıl uyguladığımız pelvik taban kas rehabilitasyonu seanslarını almaya yaklaşık 150 il dışı hastamız başvurmaktadır. Bu nedenle fiziksel olarak yalnızca İstanbul’da olmamıza rağmen Türkiye’nin birçok şehrine de hizmet vermekteyiz. Genellikle il dışı hastalarımız ilk muayene sonrasında yaklaşık 10-15 gün boyunca İstanbul’da kalarak her gün yoğun tempoda seanslara alınmaktadır. Planlanan tedavi sürecinin bitiminde ailelere evde yapılacak birtakım egzersiz ve masajlar öğretilmekte ve evde uygulamaların devam etmesi istenmektedir. Bütün hastalarımızda olduğu gibi de belirli aralıklarla kontrole çağrılmaktadır. Bu süreçte ailelerimizle her daim iletişimde kalarak ihtiyaç halinde online görüşmeler sağlamaktayız.

  • Tedavi sonrası şikayetler yeniden tekrarlar mı?

    Ailelerin en büyük endişelerinden biri buradaki tedavimiz bittiğinde tekrar en başa dönüp dönmeyecekleri konusunda olmaktadır. Bu endişe çoğu ailede tedavimizi aldıkları dönemden önce kullandıkları ilaçları kestiklerinde şikayetlerin yeniden tekrarlamasından kaynaklanmaktadır. İlaçlar kesildiğinde şikayetlerin tekrar başa dönmesi oldukça sık gördüğümüz ve beklediğimiz bir tablodur. Çünkü alınan ilaçların hiçbiri şikayetlerin birincil sorumlusu olan  pelvik taban kaslarını tedavi etmeye yönelik değildir. İlaçların aksine yapmış olduğumuz tedavi yaklaşımları fonksiyonu bozulan kas sistemini tedavi ederek hastalarımıza kesin ve daimi tedavi şansını sunmaktadır. O nedenle tedavi sonrası verilen en ödevlerine uyulduğu taktirde, şikayetlerin yeniden geri dönmesi söz konusu değildir.

  • Pelvik taban kas rehabilitasyonunda kullanılan acılı bir yöntem var mı?

    Kliniğimizde hiçbir yöntem ağrılı ve acılı değildir. Aksine oyun şeklinde geçen ve çocuğun aktif katılımının olduğu seanslar yapılmaktadır.

  • Seanslar ne kadar sürüyor?

    Seans süreleri yaklaşık olarak 1 ila 1,5 saat arasında değişmektedir.